Biz

Biz

21 Kasım 2014 Cuma

Bir sezeryanlının hastane çantası

Daha önce hastane çantası hazırlarken nasip olursa kendi deneyimimi paylaşcagımı belirmiştim. Ben bir sezeryanlı olarak ne kullandim neyi boşa götürdüm bi yaziyim dedim..
  İlk önce resimlerde benim kadar ruhsuz,çirkin ve hastalıklı görünmek istemiyosanız( ki bence istemezsiniz) bi kaç parça makyaj malzemesi bulundurun yaninizda..
 Sezeryan olacaklara ;
●Minik yavrunuz için en az 3 takim kiyafet diyorum ben. Iki gün hastanede kaliyosunuz ve sizin için getirecek birisi yoksa bu sayi 5-6 ya da çikabilir. Bebek bezinide bol miktarda bulundurun ne olcaği belli olmuyo ben 10 adet almıştım yanima evden getirdik mecbur. Benim kaldiğim hastanede bebegimi yıkamadıklari için kanli üst baş beni rahatsız ettiğinden devamlı ustunu degistirmistim zibin ve kiyafet bundan gerekli bol bol.. Battaniye alin sicak tutanlardan, hava ne kadar sıcakda olsa oda gece 4-5 gibi soguk oluyo üşümesin bebisimiz. Biberon ki ben kullandım süt gelmeme durumunda mama için istiyolar. Hastanede güzel anılar için bebeğinizin resmini çekmek için rahat(göbek kordonu acımasın) kostum kiyafet, resmi hos göstermek için ufak tefek aksesuarlar.( hastanede benim resmim yok ağrılarımdan o zaman aklıma gelmedi şimdi keşke bi suru resim çekinseydik bebeğimle diyorum.)
●Kendiniz için gecelik şart diyorum ben şu eteklilerden 2-3 adet terleyebiliyosunuz çunku. Pijama bi tane yeterli bence oda koridorda yürürken giymek için yoksa gecelik çok kullanişli muayene esnasında çıkarmak için uğraşmiyosun. Üşümemek için kazak,çorap. Koridorda gezmek için terli vs. Atlet alın çok saçma ama bi anda terleyip bi anda üşüyosunuz. 3-4 atlet yeterli sanirim. Emzirme sütyeni. Gögüs pedi gögüsler çok hassas oluyo sütyen dahi can yakabiliyor ped koruyor. Gögüs kremi daha doğum yapmadıysanız ve son ayın içindeyseniz şimdiden az az kullanmaya başlayin bence. Yara olmasın. Emzirirken ilk gün süt birden gelmediğinden bebegin emmesiyle gögusleriniz hassaslaşır, yanma hissine karşı  soguk kompres yapabileceginiz bisey olursa rahatlarsiniz.Tabiki bol çamaşir ama ben şu bikini model düşük bellerinden kullanabildim. Hasta bezi gerekli.hijyenik ped de. Tarak,diş fırçası,nemlendirici bulundurun. Ben tuvalet kagidi goturmustum hastaneninkini kullanmak istemedim. Havlu kagidi el altinda faydali. Bir küçük havlu götürebilirsiniz ama banyo havlusu gereksiz banyo yapamıyosunuz zaten.Kendi yastiğinizi,çarşaf takiminizida goturebilirsiniz.
  Zannedersem ihtiyaç duyduklarim bu kadardı. InşaAllah yardımcı olabilirim ;)

17 Kasım 2014 Pazartesi

Bi haller

Sevgili oglum bu yazının konusu sen degildin fakat kendime engel olamıyorum. 2. ayını doldurdun 6900 gr ağırlığına, 60 cm boyuna, 41 cm baş çevresine sahipsin.. Artık beni tanıdıgını zannediyorum,ve babanıda. Etrafı süzen bakışlar bizi bulunce sabitleniyor bi anda..
 Bilinçli olarak gülebiliyosun. Bu kadar basit bi eylemi yapman beni öyle şaşırtıyor, kahkahalara boğuyor ki seni küçümsedigimi düşünüyorum.. Yine her zaman ki gibi çok çok çook tatlısın,sıcacıksın,mis gibisin.. Konuşma aşkıyla dilini kıvırmaların, el kol kafa bacak hareketlerin , o belini çukur yapıp poponu çıkarmaların, ellerini cogk cogk cogk nidasıyla emmelerin,sinirlenince o yumruk ellerini sertçe vurmalarin,dökülen ipeksi saçların, yeni yeni mimikleriin vee herşeyin herbişeyin müthiş,inanilmaz ve hayranlık verici..
 Gelelim konuyaa. Son günlerde karnıma sancılar giriyo dikişlerim yanıyodu erteledigim hastane buluşmasını bugun yaptim. Şükür ki dikişlerde yada rahimde bi sorun yok idrar yolu enfeksiyonu olmuşum. Neden bilmiyorum bulantımın olduğunu söyledim ve bi ilaç yazdı ama sebebini söylemedi ben niye sormadım bilmiyorum..
 Hastaneden sonra Poyyaazıma bi kaç parça zibin almak için bi mağzaya uğradik. Henüz doğum yapmamış bi bayan hastanede lazim olabilcekleri sordu kendiliginden cevap verdim. Onu alma bunu al diyebilecek kadar da ileri gittim. Dükkandan çıkınca fark ettim ki ben benlikten çıkmış başka alemlere geçmişim. Bir başkasina akıl verecek kadar bu işi sahiplenmişim.. Kendime annelik sıfatını yakıştırmışım. Olmuşum ben.. Yakında isyan ettiğim o büyükler gibi bidi bidi başlarım bu gidişle öyle olmaz ben böyle yaptim bu dogrusu diye.. Hay Allah'ım sen beni yola getir. Bana mı kaldi millete akil vermek benim aklim bana anca yeter..

  Vee son olarak yüreğime ağzıma getiren bin şükür ki bişey olmadan atlattığımız hadise. Arabayla giderken önde ki araca tosluyoduk resmen bi karış mesefe ile sıyırdık. Nasıl yapti bilmiyorum ama Fatih arabayı oyle çevirdiki bi anda bişey olmadı çok şükür.. Yine de içim bi tuhaf oldu korkumdan ağladım ;)
  Rabbim cümlemizin korusun inşAllah..
  Pufff böreğiim,tükmüklü bebişimm çok seviliyosuunn..

29 Ekim 2014 Çarşamba

29 Ekim

Yavrum benim, minik aşkım. Cumhuruyet bayramımız kutlu olsun. Şu an her ne kadar dünyadan habersiz beşiğinde uyusanda ilerde seninle elimizdeki bayrakları sallıyarak kutluycaz bu günü..
 Bal dudaklı,çapkın,puf böreğim.. Seni çok seviyorum ♥

27 Ekim 2014 Pazartesi

Minik Bebeğim

 Poyraaz, anneciğim..
  1,5 aydır beraberiz. Uyurken bile sarmaş dolaş geziyoruz..Emiyorken, uykudayken,uyanıkken,gazın varken her an kucağımda, kollarımdasın..
  Öyle güzelsin ki ömür boyu seni izleyip,öpüp,koklayabilirim..
  Giderek babana benzemenden ne kadar hoşlansamda içten içe kıskanıyorum biline ;)  Sen benim minik, ılık, tatlı, ciddi sevgilim, sen benim herşeyim..
  Uykularına bayılıyorum, uyanırken ki haline bayılıyorum,ağlarken dudaklarını uzatmana aşığımm..
  Saçlarınn.. Aah o simsiyah uzuun saçların.. Dökülüyolar üzülüyorum.. Keşke her zerreni olduğu gibi saklayabilsem..
  Gaz sorununu halleddik sanki. Sana nurse harveys şurup bana humana rezene çayı. Sonuç uzuun ıkınmaların sonucu pıırt..!
  Başlarda emzikten hoşlanmamıştın. Yeni emziğini sevdin yada beni kandırıyosun. Onu bile canın istediğinde tutuyorsun,istemediğinde atıyorsun..
  Banyo.. Seninle saatlerce banyo keyfi yaşamak isterim ama maluum mevsim şartları hava serin.. Öyle sakinsin ki suda nerden geldiğini hiç unutmamış gibisin..
  Anlatcak,resmedilcek o kadar çok an var ki..
  Poyraz! Annem!
  Ağlayan,uyuyan,pofflayan miniğimm..
  Seni öyle seviyorum ki..
        Hayat sana tüm güzelliklerini bahşetsin.. ♥♡♥

18 Ekim 2014 Cumartesi

Kahrolsun Gaz Sancısı

Arkadaş ne sıkıntıymış şu gaz.!
Yavrum sabahlara kadar uyuyamıyor resmen sancıdan. Ee bebesi uyumayan anneye de uyku yok tabi . Tam hah uyudu yatırıyım diyosun hoop tekrar ciyak ciyak ingaalaar. Bağır çocuum bağır ki ev yıkılsın..!
 Emzirdikten sonra iki pış pış sonra bi guughk! ooh gazı çıktı. Sen öyle zannet annem istediği kadar gegirsin hala var o gaz hala içerde, inat edip çıkmıyo dışarı yavrucaklarımızı ağlatmaya, rahatsız etmeye yemin içmiş sanki.!
 Bizim oğlan akşama kadar kuzu, sessiz, sakin bal dök yala ;)  Ne zaman ki saat 23.30 u gösterir uyusada uyanır bizim ki başlar gece mesaisine..
 Gaz damlası denen igreenç yağları şurupları deniyoruz şu aralar iyi gelir umarım. Bir de bebe yağıyla karnına masaj yaptığımda daha bi rahatlıyor sanki..
  Araştırma, gözlem yapma aşamasındayım ne yapsam huzurlu, ne yesem rahatsız, nasıl tutsam rahat ediyor bizim minik.. Öğreniyorum yavaş yavaş..
  Sabah 6 civari sabrım tükensede, sinirden oturup senle ağlasamda,ayakta zıplamak suretiyle saatler gezmekten bacağım,belim ve bütün uzuvlarım tutulsada, su içebilmek için fırsat kollasam da, 10 dakika uzanabilmek için yalvarsamda, hepsi herşey sen uyuduğunda geçiyor.. Bi de üstüne bi gülücük kondurdun mu değme keyfime sanki saatlerce canı çıkan ben değilim..
  Ağlarkende, gülerken de uyurken de her halinle çok tatlı, sevimli ve benim minnik yavrumsuun..
  Seviliyosuun çocuğuuum ♥♥

15 Ekim 2014 Çarşamba

İLK BAYRAMIMIZ ♥

 Yavrucuğuum ilk bayramını buraya an an kaydediceğimi geçirmiştim beynimden ne saçmalamışım.. Şu iki satırı bile sen kucağımda uyuklarken yazma fırsatı buluyorum ancak. Derlerdi de inanmazdım bebek doğduğunda hiçbişeye vaktin kalmıyacak diye. Ne hadsizlik benimkisi ;)
  Herşey sen olunca daha bi şaşalı olsun, daha bi büyük olsun, olay olsun istiyorum. En azından bu bayram istediğim gibiydi sanki..Bu bayram onur konuğu sendin. Gittiğin her evde, kucakta ilgi odagı oldun. Hoşuma gitmedi degil hani inceden inceden. Bizim eserimizin bu kadar sevildiğini bilmek, görmek, hissetmek hoş..
  Saolsun sana sevgisiyle beraber öpücüğünüde konduran herkes bayram harçlığını cebine sıkıştırdı. Topladığın paraya sen bile inanamazsın çocuum ;)
  Kırklı bebek demedik gezdik tozduk. Çok şükür sana birşey olmadı bitanesi amma annen birazcık hastalandı. Çabuk iyileştim neyse ki tabi annem yetişti hemen..
  Artık 1 AYLIK oldun. Şaka gibi bi ay geçti gitti. Hayatımın en uzun en kısa bir ayı bitti bile..
  Aldığım ders şu ki seninle planladığım hiçbirşeyi ertelememek. Yarın değil bugün yapmak. Zaman çok hızlı akmakla kalmıyo seni de çok hızlı değiştiriyor.. Kocamaan oldun yavruum.
  Tosun oldun tam tamına 5300 grsın. Kafa çevren 40 cm. Büyüyosun bebeğim.. İnanamasam da büyüyosun..
  Şu an seni öpe öpe uyandırmamak için kendimle verdiğim savaşa hayret edersin.
  Seni de, sevgili babacığını da çook seviyorum ♥♡♥
  Rabbime şükürler olsun..
 

2 Ekim 2014 Perşembe

YIKILMADIM AYAKTAYIM..

Oğluşummm.. Ne çok yordun,ne çabuk dinlendirdin beni..
 Minnacik burunlum hasta..! Nefes alırken,karnını doyururken,uyurken zorlanıyosun.
 Doktor üsye olduğunu,dikkat etmemizi yoksa bronşiyal'a çevirebileceğini söyledi. Daha sonra anlattıklarını duydum ama algılayamadım. O an kendime kızıyodum sanırım..Umarım bi an önce iyileşirsin..
  Şu altını açarken yaşadığım telaştan bahsetmek istiyorum. Periyodik olarak bezinin dışına kakanı yapmandaki amacı merak ediyorum açıkcası..Yatak,koltuk,battaniye yada halanın eli senin için hiç önemli değil ;) ;) Altında bez olmasın yeter ;)
  Dün seni tek başıma yıkamayı başardım ya bi gururluyum ki şu an. Sanırsın dünyayı kurtardım :) Banyo yaparken öyle tatlısın ki üşümenden korkmasam saatlerce izlerim seni.. Kollarınla kucaklayışın,suratının şekli bak bak öl ♥♥
  Huzursuzluğunu hastalığına veriyorum. Kucağımda mışıl mışıl uyuyan sen yatağa koyar koymaz başlıyosun huysuzlanmaya. Bende çözümü beraber yatmakta buldum. Çok abartmadan bi an önce geri yatağına alıştırsam hiç fena olmayacak açıkcası. Bütün gece yan yana ama sana zarar verme korkusuyla uykusuz geçti benim için. Yinede memnun değilim desem yalan olur. Uyurken mimiklerin,çıkardığın sesler insana ne görüyo acaba dedirtiyo..
  Yorgunum, uykusuzum, yapacak çok işim var ama halimden son derece memnunum.
  Seni ve babacığını çook çook seviyorum ♡♥♡♥

29 Eylül 2014 Pazartesi

POYRAZ♥♡♥


 Nasıl böyle güzel kokuyosun altını doldurduğunda bile..Nasıl bir yumoşluğun var öp öp doyulmuyorsun..Kucağımdayken nasıl susuyorsun hemen..
  Miss gibi,bal gibi,pofuduğum benim..Nefes alıp verişini yesinler. Bazen sakin bazen heycanlı hızlı hızlı..Tıkalı burnun,açık kalan ağzın :)
  Emdikten sonraki gülüşlerin,ağzını büzüşlerin,gözlerini kaçırışların..Ellerin,kolların,ayakların..Ağlarken sinirle beni itmelerin.. ;) (:
  Esnerken ki halin, kaka yaparken zorlanışın kıpkırmızı oluşun.. Kucağımda uyuyupta yatağa konulduğun anda ki çırpınışların..
  O kadar güzel, o kadar özel, o kadar sevimlisin ki.. O kadar seviliyosun ki..
  Bütün mutluluklar, iyilikler, güzellikler senin olur inşallah..


26 Eylül 2014 Cuma

Esen Rüzgarım, Poyraz'ım Benim

Mutlu Hissizliğim
  13 eylül sabah 08:43 de sezeryan doğumla dünyaya gözlerini açtı benim oğlum. İlk doğduğunda beklenen o ciyaklamayi duyamasamda bi kaç dakika sonra cırlamalarını duyup tamam ağlıyoo iyi demek ki diye geçirmiştim içimden.. Şimdi seninle geçirdiğim şu 13 günde ağlamalarını koy kenera sızlandığında noldu ki nesi var ki düşüncesiyle koşuyorum yanına.. O ilk anda hadi ağlasın,ağlasana,daha çıkmadımı niye ağlamıyor bu? deyişlerim... İnsan bebeğinin ağlamasını o an beklediği gibi beklemiyor gerçekten..
  Annem yanımda bana yardımcıydı şimdiye kadar. Gideli bi kaç saat olmasına rağmen boşluğa düşmüş gibi hissediyorum şimdiden. Ağlarsan naparım gibisinden bi telaşlardayım..
  Gün geçtikçe daha bi bağlanıyorum sanki sana. Annelik diyordum nasıl ki? hissedemedim sanki ben sen doğduğunda. İlk kucağıma verdiklerinde ağlamamı durduramamıştım.Hemen ordan kalkıp kucağıma alıp seni evime gitmek gelmişti ya içimden yapamadım tabi ki.İçimde garip bi his belirmişti elbet ama annelik hissiyatının tarifine uyduramamıştım..
  Seni kucağıma aldığımda istemsiz gülümserken buluyorum ya kendimi,kakanı yaptığında mutlu oluyorum ya,ağladığında zor tutuyorum ya kendimi,etrafı nasıl izlediğine dalıyorum ya öyle.. İçimde olanı dışa vurmadığımdanmış benim hissetmediğimi düşündüğüm. Var olanı inkarmış aslında olan..
  Anneyim ben evet ama hala bundan çekinen,kimsenin yanında bunu göstermek istemeyen..Dolu dolu oğluşum diyemeyen,sevgi sözcüklerini sıralarken aman kimse duymasın diye sessiz sessiz söyleyen..Bilmiyorum belki yapım böyledir. Sana karşı olan hislerimi,sadece sana değil genel olarak hislerimi birden açığa çıkarmaktan hoşlanmayan biriyimdir belki de..Düzelirim inşallah gün geçtikçe.
  Her dakka içimden geçenleri söylemesem de;her sana baktığımda,kollarıma aldığımda,uyurken değişen mimiklerini izlediğimde seni ne kadar sevdiğimi hatırlıyorum..Kimseye bırakmaya gönlüm razı gelmiyor. Uyusan bile tek başına odada bırakamıyorum. Tuvalete gitmek bile ertelenebildiği kadar erteleniyor sen geldiğinden beri..
  Hala tam idrak edemediğimi düşünüyorum. Kabullenme aşamasında sıkıntı yaşamışımdır hep..Düşüncelerim,duygularım hepsi askıda. Manen uyuşmuş haldeyim.. Mutluyum ama seninle ve çok sevdiğim babanla.. Öyle ki alsam seni kucağıma böyle tam kalbimin üstüne,yanımızda baban,kocam bize sarılmış halde..Başka hiçkimseye,hiçbirşeye ihtiyacım yok gibi..İkinizide o kadar seviyorum ki..

18 Eylül 2014 Perşembe

Ne Haklıymışım Meğer!

PİŞMANLIK.!
 Hamileliğimin ilk gününden itibaren nasıl doğurcaksın sorusuna 'normal inşallah' diye cevap vermiştim. Normal,olması gerektiği gibi.. Son günlere kadar bu konuda hep umutluydum. Çok sağlıklı oğluşum,sağlıklı ben,sıkıntısız olduğunu düşündüğüm hamileliğim bu umudumu yeşertmişti açıkcası..
  Son kontrollerde birden artan bebişimin kilosu sebebiyle mecburi sezeryan denildi durumuma. 3 hastane sonunda yenilgiyi kabul edip sezeryan olmaya ikna olmuştum. Benim için sezeryan seçenek değil mecburiyetti hep ki öylede oldu. Normal doğuma hevesli sezeryandan korkan biri için pek kolay olmadı tabi kabullenmek..
  Ameliyat kısmını anlatmıştım zaten bi önceki yazıda şimdi anlatmak istediğim şey sezeryan ameliyatının anlatıldığı gibi kolay olmadığı. Tamam kabul ameliyat sırasında ağrı yok,sancı yok.. Vajinada oluşan yırtık,kesi vs. yok. Saatlerce sancıyla kıvranma,tuşe muayenesi yada ne biliyim çocuğun içerde kordona dolanıp havasız kaldı mı, ıkındım ıkınamadım derdi yok evet. Ama his yok,duygu yok. Ameliyat sonrası ağrı diye bi gerçek var,beyninizin dahi uyuştuğu,bacaklarınızın size ait olmadığı,olayları kavrayamama hali.. Kıçınızın ustune oturamama hali,sırt üstü yatmaktan bel ağrısı,bel ve kıçınızdaki ağrı yüzünden yatamama,uyuyamama,bacaklarınızın üstüne basamama,yürüyememe.. Tuvaletini yapamama,gaz çıkaramama.Doğrulamama,su içip yemek yiyememek. Yahu nefes alıp doğru düzgün konuşamama hali..Eeen önemlisi bebeğinize yabancılık hissi. Dokunamıyorsunuz,kucaklayamıyosunuz.. Birlikte geçirmeniz gereken en önemli o ilk saatleri yatağınızdan onu izleyerek harcıyosunuz. Belki anneniz,belki abiniz belki eşiniz kucağına alıp öpüp kokluyo siz bakiyosunuz. Şanşlıysanız emzirebiliyosunuz. Ilk 6 saat uyuşuk olduğunuz için tek başınıza beceremiyosunuz. En az iki kişi destekli bi emzirme.. Yavrunuzu besleyemiyorsunuz.
  Bebeğimin altını değiştiremediğim için hayıflanıyorum resmen. Ben yapmalıydım diyorum. Ilk kucağına alan,ilk öpüp seven,altını değiştiren,kıyafetıni değistiren.. Dikiş ağrılarım nedeniyle emziremiyorum,ağladığında koşup nolmuş benim oğluma diyemiyorum.. Biri beni kaldıracak ki bende oğluma derman olucam.. Sevmeyi geçtim ihtiyacını karşılayabileceğim... Annen geldi oğlum derdin bitti demem için.
  Demem o ki kimse bana demesin sezeryan çok rahat ne ağrı ne sızı. Halt etmiş sezeryan diyip onu tercih edenler. Doğum sancınız yok eyvallah..Vicdanın sızlaması,bebeğinize yetememenin verdiği kalp ağrısı var ondan öte.. Daha bi hafta olmadı bebeğim dünyaya geleli şimdiden bu kadar eksik yetersiz hissediyorum kendimi..Bebeğimin başkasının kucağında huzurlu olduğunu görmek ama bunu ona annesi olarak sağlayamamak.. Kucagına alıp gazını çıkarmak işkence. Hele emzirme ilk günler tam bir kabus.Meme ucu sancısından zonklayan beyin. Yok haberi yok vucudunun süt üretmedi daha ama yavrucak aç. Daya mamayı yesin ogluşum.Yavru kokusunu doya doya çekemiyorum içime ki bi de tatlı ki kedinin cigere baktığı gibi bakıyorum oğlumu sevenlere..Sanki ben iyileşene kadar bitircekler kokusunu içlerine çeke çeke. Ben iyileşene kadar geçicek bana olan ihtiyacı da ben yerine başkasını koycak bellegine.Yineliyorum ona bişey olma ihtimali olmasaydı keşke, keşke ben doğursaydım benden almasalardı. Çekeceğim acıya razıydım şu yazdıklarım yerine..
  Oğlumun açısından bakmaya çalışıyorum bi de. Lan arkadaş ben içerde iyiydim sen bana haber vermeden beni yerimden yurdumdan güvenli limanımdan ettin demiş kızmıştır belki bana..
  Demem o ki yapmayın canlar. Normal doğumdan korkuyorum diye sezeryan seçmeyin. Ne yavrularınıza kıyın ne kendinize..O sabinin kendisini sevecek anneye ihtiyacı var. Destek alamadan kıpırdayamayan birine değil..

15 Eylül 2014 Pazartesi

BENİM DOĞUM HİKAYEM

Kısmette Sezeryan Olmak Da Varmış!
  Geçen haftada bahsetmiştim bizim oğlana iri bebek demişlerdi,sonradan normal denmişti.Meğer isem öyle değil imiş..
  11 eylüldeki doktor randevuma gittim. Hemşireye barkodu ver,üstünü aç,hmm suyu güzel,kalp atışları iyi oyy hareketlide maşallah..Kilosuna bakalım kaaç uu 3900 mu bu ? Hmm normal doğum olmaz bu bebek 4 kg geçer sen doğurana kadar. Sezeryanla almak lazım sen normal mı istiyosun? Büyük doğuma( zekai tahir burak) hastanesine git canım belki onlar normal doğuma alabilirler ama bu bebek iri..! Doktorun benim minnak kurbağam hakkında söyledikleri bunlar. Ee tabi sonrası malum hemen kocacıkla ertesi gün büyük doğum hastane yolları. Doktor muayenesi vee sonuç 4300 gr ölçülen bir bebiş. Baş çevresi büyük normal olmaz sezeryan. Yıkılan ben..
  Son çare evimize yakin özel bi hastane olan etimed hastanesi. Geldik doktor hanim saolsun muayene etmeyi kabul etti(randevu almadan gelmiştik kırmadı bizi). Nst de sancımız yok gel bir ultrosana bakalım annem. Biraz büyük mü bu bebiş. Suyu güzel,kalp atışı iyi,hareketler de güzel. Ölçüyoruum 4250 gr..İRİ BEBEK!
  Günümüzde olmuş 39+5 seni yarın sezeryana alalım. Kabul edildi onaylandı. Yatış işlemleri yapıldı ertesi gün saat 7 de buluşmak üzere..
  Ve bundan sonra ne olduğunu tam olarak hatırlayamamakla beraber içimde olan korku,heyecan,endişe.. Uçtu sanki sakinim evet fazla sakin durdurdum sanki herseyi. Evde yapılan son hazırlıklar uyumaya çalışmalar vee sabah olmuş ne çabuk..
  Hastane yolları taştan minnak kurbaagam sen çıkardın beni beni baştan. Çiktik yola sabahın köründe geldik hastaneye,odamıza yerleştik evet sanki heycanlıyım. Hemşirenin teki elinde bi önlük bunu giymen lazım. Hadii yaa bu çok çirkin. Sonuç giyildi tabiki. Bi sürü test ekg nst vs vs.. En kötüsü sonda aşaması. Acıtıyor gerçekten yırtıyor sanki ama takıyor bana ragmen,itmeme ragmen.. Vee biri elinde sedyeyle geldi gidiyoruz. Hazır değilim,korkuyorum hemde deli gibi. Gidiyoruz titriyorum ağlamak istemiyorum,eşim annem kardeşim kaynanam çok kişi var yanımda. Ağlarsam olmaz, ağlamıyorum.. Kapıdan içeri girerken annem yetişiyor korkma kızım dua et diyor. Ama çok korkuyorum heryerim titriyor..
  Asansöre biniyoruz yanımdakiler biseyler soruyor gerginliğimi almak için ama ne soruyor ne diyorum şimdi hatırlamıyorum.. Ameliyathaneye geldik etrafa bakmıyorum çok titriyorum üstüne çok soğuk. Serum takılıyor,kalp atışlarım için bantlar,bilmediğim bir sürü şey.. Anestezi uzmanı sakin olmami istiyor. Deniyorum.. Belime iğne vurcaklar sabit kalmam lazım. Bacaklarım titriyor kontrol edemiyorum. Nefesimi tutuyorum vee yapıldı işte o kadar da acımadı ki hem. Sadece iki saniye bekliyorum ama bi sene oldu sanki. Sıcaklık geliyor evet,gerçekten sıcaklık üşümem azalıyor. Bi kaç dk ka sonra hissiz,ağır ve uyuşmuş haldeyim. Hala çok korkuyorum elim kolum hala titriyor. Konuşamıyorum bişeyler soruyolar  evet  yada hayır diyorum en fazla. Kusucam sanki hoop bi igne.Bi tane abi başımda beni oyalıyor biliyorum sakın ol diyo kalp atışım çok hızlı,tansiyonum yüksekmiş.Sakinleşmemi istiyo benden ki herşey normal olsun. Eşimi soruyor o abi. Ne iş yapar, nasıl biri,ne der,ne giyer.. Fatihi anlatıyorum işe yarıyor sakinleşiyorum. Bişeyler oluyor,kesilip biçiliyorum ne yapiyorlar diyorum temizliyolar diyolar. Başlamadı mı hala başlayın artik duramıycam nefes alamıyorum diyorum hop burnuma bişey takiliyor. İtip kakılıyorum,çekip çekiştiriliyorum.İçim oynuyo,dalgalanıyorum.Kusuyorum galiba hoop bi iğne daha,geçiyor. Kandırdınız beni diyorum çoktan başladınız hatta çıkarıyorsunuz. Evet diyo bitmek üzere ben daha başlamadı deerken. Doğdu diyo ağlamadı,hani nerde,niye başka yere götürdünüz,yanıma getircekmisiniz,midem bulaniyo,kusucam,iyi mi bebek... Cevaplıyor o abi tüm sorularımı. Getiriyolar POYRAZ I şiş,buruş buruş,çirkin. Benim mi bu şimdi. Evet ağlıyorum bu benim bebeğim,öp demeseler aklıma gelmiyecekti öpüp koklamak. Götürüyolar, nereye,neden? Babasına gidiyor diyince ağlamam geliyor ne tepki vercek diye ben göremiycem diye.İyıce bakiyorum yüzüne kaybolmasın karışmasın..
 Yukarıya bakıyorum o gorüntü bana mı ait. Titremeye başlıyorum kusucam bi ilaç daha..Kapa gözleri kapa. Açıyorum sonra kusma dürtüsü geçince bakiyorum. Şu lambalar ayna gibi tam karnımı yansıtıyor, ne yapiyolar karnıma izliyorum korkmuyorum,bulanmiyorum.. Birisi dikerken içeriye bişeyler tepiyo ya sanırım bağırsaklarım..Bitti dikiş temizliyolar,bantlıyorlar. Çok soğuk çok üşüyorum.. Bitti ameliyat ama hala korkuyorum. Çişimi nasıl yapıcam ben bunu düşünüyorum. Odama gidiyomuşum. Bi ağlıyorum bi susuyorum. Asansörden kendime bakıyorum tavandan kötü görünüyorum. Gözlerimi siliyorum öyle görmesinler beni..Bizim kata geldik Fatih'i görüyorum başlıyorum ağlamaya.. Carşafı yüzüme çekiyorum görmesinler ağladıgımı. Bide çirkinim ki o an .Yatağıma koyuyolar çok ağır hissediyorum kıpırdayamıyorum. Üstümü giydiriyorlar. Ben sanki 100 kiloyum hala. Poyraz yatağında bakıyorum sadece. Saçma anne oldum ben. Uyusuğum belimden bacağımdan öte ruhen,aklen. Tepki veremiyorum ne düşünceğimi bilmiyorum,bisey düşünmüyorum bende. İzliyorum Fatihi,Poyrazı,annemi,kaynanamı,kardeşimi.. Ne olup bittiğine inanamıyorum. Evet oldu anne oldum bi bebegim var artık. İstediğim,hayal ettiğim gibi değil. Korktuğum,kaçmak istediğim gibi oldu herşey. Ama oldu Poyraz doğdu ;)

10 Eylül 2014 Çarşamba

HASTANE ÇANTASI

Bizim Hastane Çantamız
  Hamileliğimin 39 haftasının 2.günündeyim. Tabi ki şimdiye bırakmadım bu çanta işini bi aydır hazır beklemekteydi zaten ancak hastanedeki hemşire ablalarımla yaptığım görüşmeler evdeki herşeyi hastaneye taşıma diye bittiğinden çantamı tekrar bi kontrol için önüme alıyorum bugün. Ee artık erteleme imkanım yokmuş gibi geliyo bişey olursa telaşla gereksiz eşyaları alıp lazim olanları bırakmak olmaz.
  Hazır olan çantamda  havlu,terlik,geceliğim,pijamam,bebiş için iki  takim,zıbınlar,bodyler,çamaşırlarım derken aldığım herşeyi koyuyum belki lazım olur demiştim hazırlarken. Hepsini çıkardım şimdi karşımda boş bi çanta aklımdakileri yerleştiriyorum tek tek.
  İlk işim havluları yerleştirmek ki fırsat bulduğum ilk an bi banyo yapmak isteyeceğimi tahmin ediyorum. Çantaya itinayla yerleştiriyorum. Çantadan boşalttıklarımın çoğunu geri tepiyorum içine. Çamaşırlarım,atletlerim,geceliklerim, aah şurdaki peçetem sende gel atlayın çantama..
  Kısacası çantaya;
●Bir büyük bir küçük havlu ve havlu terlik
●Bir pijama,bir gecelik,uzun bir hırka
●Bol miktarda çamaşır,iki adet atlet
●Bebek için bir hastane çıkışı(battaniye,zıbın,alt üst takımı hepsini)
●Yedek takım(alt üst ve iç zıbını )
●Hasta bezi(5-6 adet),hijyenik ped
●Bebek bezi(6-7 adet)
●Pişik kremi,gögüs ucu kremi,gögüs kalkanı,gögüs pedi,emzik(kullanılcağını zannetmiyorum)
●Diş macunu fırçası,sabun şampuan vs.
●Küçük bi makyaj çantası ( bi göz kalemi bi kapatıcı )
●Peçete,ıslak mendil
●Kaynanamın isteği üzerine bana vermiş olduğu sarı tülbent.
  Hastanedeki hemşireyle konuşurken abartma çok fazla eşya getirme demişti ama ben yine de abarttım sanki biraz.Anlattığına göre doğumdan önce ve doğum sırasında hastanenin verdiği gömleği giyiyormuşuz doğumdan sonra duş alıp kendi geceliklerimizi giyecekmişiz. Hal böyle olunca iki gecelik iki pijama al diyenlerin aksine birer tane yetecektir. Bebeğe gelince hava sıcaksa bezini bağlayip zıbını giydiriyolarmiş amma soğuk olursa badysini falan giydiriyolarmiş. O yüzden iki takım aldım nolur nolmaz. Bebek bezini falan pakete ihtiyaç olcağını zannetmiyorum ev yakın hastaneye ki zaten normal şartlarda bi gün kalıncak sonuçta. Sarı tülbentte gelince de hastaneden çıkarken bebeğin üzerini örterlermiş sarılık olmasın diye. Mantıksız tamamen hurafe kocakarı uydurması evet ama olsun bebeği sarı tülbentte örmenin bi zararı olcağını zannetmiyorum. Örtelim gitsin kimseyi üzüp kırmayalım bi tülbent için...
  Hayırlısıyla bi doğursaydım burda yazdıklarım ne kadar lazımmış tecrübe edebilecektim. En yakın zamanda görüşmek dileğiyle efeniim hoş kalınız .

6 Eylül 2014 Cumartesi

39. Hafta Gebelik

Geldik Son Düzlüğe
  Yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz bizim ufaklıkla. Ufaklık dediğime bakmayın birazcık iri kıyım galiba bizim oğlan :) İki gün önce acile gittiğimizde makrozomi(iri bebek) dediler. Bi telaş aldı beni tabi normal doğum ihtimali ortadan kalkıcak diye. 3800 gr ölçüldü ultrasonda daha vaktinin dolmasına da iki hafta var herhalde 4000 gr dan fazla olcak diye tırstım işin özü. Bende ki sezeryan korkusu malum bide çocukta ortaya çıkabilecek sorunlar derken en kötüsü dolanıp durdu beynimde. Kendi doktorumla olan kontrolümde durumdan bahsettim bebeği tekrar tekrar ölçtü biçti. Onun ölçümlerine göre en fazla 3650 gr. Yani boş yere iki günlük gerginlik,stres. Ölçümlerde yanılma olabileceği,bebeğin sabit durmamasının bile değeri etkileyeceğini öğrenmiş olduk. Yani doğana kadar tam kilosu ne kadar kesin değil benim için. Yinede biraz iri olduğu göbeğime bakınca anlaşılıyor. Bunun dışında her şey yolunda suyumuz güzel,hareketleri yerinde öyle söylenilen gibi son haftalarda azalma yok hareklerinde. Tamam bi o yana bi bu yana hoplayamıyor belki ama ittirmeler oynaşmalar son sürat :)
  Bendeki gelişmelere dem vuracak olursak hala hissedilir derecede sancım yok. Kasılma var elbette ama sancım var diyemiyorum sonuçta ağrısız,karında gerginlik şeklinde. Bel ağrısı ayağa kalkınca doğrulmamı zorluyor. Gününün dolmasına az kala geç mi gelcek acaba diye sorar oldum kendime.! Son günlerde ki mide bulantısı can sıkıcı. Hamileliğimin ilk günlerinde yaşamadığım sıkıntıyı şimdi yaşıyorum. Doğumun yaklaştığın bir belirtisiymiş buda. Neyse ki az kaldı. Ağırlaşmanın ne olduğunu daha iyi anlıyorum. Kendi içime sığamıyorum sanki. Yemek yapmak,evi toplamak bi yana yatmak,oturmak bile sıkıntı. Dolaptan su alıp gelmek dahi yorucu benim için ;) Yine de hareket berekettir diyerek elimden geldiğince hareket ediyor,ev temizliyorum durmadan. Yürüyüş yapamıyorum bari bunları yapıyım. Pelvik ağrı denilen şey zorluyor tabi yürüyemememin asıl sebebi bu. Ee az değil 8 kg yakın bi baskı var. Bacakları açmak yada uyurken dönmeye çalışmak pelvis ağrısıyla sonuçlanıyor. Çok şükür balon gibi şişmedim hala. Ellerim,yüzüm normal gibi ki kilolu olmama rağmen. Ara ara sağ ayağım şişer sadece dinlenince geçer oda. Genel olarak hala iyiyim diyebiliyorum kendime. Kötüysemde iyiyim,değilsemde olacağım :)
  Tek merakımız artık ne zaman? Sürekli arayıp soranlar, doğurmadın mı hala sen diyenler. Telefonları açmamak kimseyle konuşmamak kimseye dert anlatmamak istiyorum ammaa ne mümkün tabi. Her zaman ki gibi şu günlerde de yalnızlık tercihim. Kendi annemin bile yanımda durması fikri hoşuma gitmiyor. Acı çekerken beni izleyen gözlerden mi, tepemde durup da acı içinde kıvranırken çaresiz bakışlardan mı bilmiyorum neden çekindiğimi. O anı hayal ettiğimde bi tek Fatih'in(ki muhterem kocam olur kendisi) yanımda olmasını istediğimi biliyorum. Annem,abim yada başkalarının yanında güçlüyüm pozları vermekten,başkalarının dedikleri dinlemekte,onların endişelerinden kendi endişelerime yer verememekten,gelen sancıyla, kendimle ilgilenemeyeceğimi biliyorum. Bu yüzdendir yalnızlık tercihim. Doğumda mahremiyetin ne kadar kıymetli olduğuda bilinen gerçek. Umarım düşündüğüm,istediğim şekilde ilerler herşey. Ani değişiklikler ve gereksiz süprizlerin benim deli olmamdan başka bi işe yaramadığı bir gerçek. Unutulmamalı ki bu benim hamileliğim,benim doğumum,doğacak olan benim çocuğum. Herşeyden, herkesden önce bana ve düşüncelerime saygı beklediğim. Yok canım zor bulursun sen o saygıyı denilirse sonuç malum 'Hepiniz kapayın çenenizi,rahat bırakın beni!'

28 Ağustos 2014 Perşembe

38. Hafta Gebelik

Biz 38 Haftalık Olduk Dostlar :)

  Bugün doktordan gelir gelmez oturdum yazıyorum bu yazıyı. Henüz unutmamışken anlatıyım sonra hatırlamak sorun oluyor çünkü ;) Ultrasonda gördüğümüz kadarıyla çok iyiyiz. Suyumuz güzel, bebiş rahat 3500 gr kendisi. Keyfi yerinde belli :) Nst sonucumizda hafif sancılar görünüyor ki ben bunları hissetmiyorum, bir hafta sonra görüşmek üzere çıkıp geliyorum evime :)
  İlk kez kendim gibi bi hamile buldum sıkıntısız,stressiz,mizmizlanmayan,sorun çıkarmayan.. Benim gibi rahat geçirmiş hamileliğini yeni yeni rahatsızlıklar çıktığında ortalığı ayağa kaldırmayan. Normalde sevmem hastanede başkalarıyla sohbet etmeyi ama bu kişiyle sohbet etmek hoşuma gitti. Belki kendime yakın hissetmişimdir bilemedim :) Ben uzattım bu sefer sohbeti 'ee başka başka' demek geldi içimden. Pek şirin bi kişilikti tabi sevdim sanki :)
  Hastaneden çıkar çıkmaz çalan telefonlar,ne kadar olmuşlar,ne zaman doğacakmışlar.. Hepsine ayrı ayrı anlatıldı durum özetlendi görev tamam :) Bütün eş dost belli aralıklarla halimizi hatrımızı bebişin gelip gelmediğini sormaya devam ediyor. Cevabımız bilmiyoruz ki. Doktora sorsaydın ne zaman doğacakmış diyenler garibim doktor ne desin, diyebilsin..
  Her akşam yemek sonrası olan rahatsızlığım sancılarımdan kaynaklanıyomuş. Ben çok yedim yada gazım mı var ne ki sorun noldu şimdi derken yalancı kasılma dedikleri şeyi yaşıyormuşum. Sertleşen karın, hafif ağrılar,daha fazla nefese ihtiyaç şeklinde gelişen bir durum bendeki. Evin salonunda atılan beş,on,yirmi turdan sonra yoruldum yaa deyip uzandığın yerde uyuyakalma sonucunda geçip gidiyor. Ama hala endişeler tavanda ANLAMAZSAM YA? Ya sancılar geldiğinde doğum başladığında anlamazsam. Yada basit bir sancıyla ben doğuruyorum havalarına girersem.Kısmet tabi herşey :)
  Yürüyüşlere ara verdim yine. Evden dışarı çıkar çıkmaz yoruldum ben,gitti bütün enerjim, ayy hiç halim kalmadı diye evde yatıyorum bi kaç gündür :) Amma yattıkça daha bi yorgun hissediyorum sanki.
  Bitaneciik eşimin üzerimde kurduğu baskı nedeniyle soğuk su içmek konusunu açtım doktora. Kocama öyle anlatılmış yavrum öyle korkmuş ki çocuk doğmadan zatüre olcak diye hasta edeceksin içme soğuk suyu bak bişey olcak diye beynimi birazcık yediği doğrudur :) Mantıklı olduğu üzre sevgili doktorum yok öyle bişey dedi tabiki. Daha midene ulaşmadan ısınır o su nasıl hasta etsin bebeği dedi ee aklın yolu bir :) Yani gelsin buzz gibi soğuk sular gelsin ki sıcaktan eriyeceğimi düşündüğüm anlarda tek çarem olsun :)
  Maşallah paşama ki pek hareketli. İçerden kolunu bacagını öyle ittiriyor ki karnımı parçalayıp çıkacak sanki. Sıkıldı tabi yavrucak, yolunu bulsa hemen gelcek biliyorum. Çok bekletmese bari gün geçtikçe daha zor oluyor oturmak,kalkmak yürümek. Sağlıkla kucağımıza alalım da katlanılır şeyler bunlar :)

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Poyraz'ın 37. haftası

Ne Zaman Doğacak Bu Minik?
  Bugün 36+4 yani 37. haftamızdayız. Herhangi bir sancı yada ağrım yok amma rutin kontrollerimiz için çıktık sabahın köründe hastane yollarına ;) Doktorum çok şeker, o tatlı tatlı konuşurken soracaklarımı unutuyorum hep :) Kağıda not almak işe yarıyor gerçekten.
  Oğluşumuz zaten baş aşağı doğum pozisyonunda epeydir. Doğum kanalına henüz girmemiş,bu da demek ki henüz doğum yapmıyorum. Herşey yolunda giderse(inşallah) normal dogum yapacağım. Hareketlerimiz gayet seri olmalı ki doktorumuz kipir kipir haline birazcık şaşmış gibiydi :) 'Yuppiiii çok sağlıklıyım,çok mutluyum ' diyemediğin için içerde yerinde duramadığı varsayıyorum ;) ;)
  Ultrason aletine göre 3629 gr ciksin paşam ;) Ne kadar kesin bir bilgi bilinmez tabi. Kiloya takmiyorum ben sağlıklı doğda istersen 2 istersen 5 kilo doğ ;) Şu ana kadar bana sadece 8 kg aldırdın. Zaten birazcık (azcık ama) tombik olan ben sayende kendimi yarım dünya gibi hissediyorum ara ara :) Amaan olsuun nolceek :)
  Bu tarihten itibaren daha sağlıklı ve tombik bi bebek olmak için içimde kalmaya devam ediyorsun. Çok değil 3 hafta sonra gözlerime bakıyor olacaksın. Biteek seen eksiksiin işim gücüm herşeyim tamam  diyorum sana burdan :) Hayırlısıyla gel paşam :)

19 Ağustos 2014 Salı

Rahat Bir Gebe

Şimdiye Kadar Nasıl Bir Hamileydim?
Bebişin geleceğini öğrendiğimiz ilk günden itibaren beni çok zorlamayan,nispeten huzurlu bir hamilelik dönemi yaşadım. İlk aylarda gerçekten hamilemiyim diye sorar oldum kendime. Çünkü ne mide bulantısı, ne uyku isteği,ne başka bi belirti.. Fiziksel zorluklardan çok duygusal sıkıntılar yaşadım. Sürekli sinirli gezdiğim halde kendime konduramayıp, gerginliğimi gizlemek daha çok stres yapmama sebep olmuş şimdi daha net görüyorum.
  Bir ara o kadar gergindim ki neyin beni rahatsız ettiğini bilmiyordum. Eşimden ne beklediğimden emin değildim. Ruhsal karmaşa ;) Sanki sorunlar çözülmüyecek,hep böyle kalacak. Kendimi koruma altına almak istediğim çok oldu. Sebepsiz ağlamalar,aklıma gelenler yüzünden gülmeler . Deli gibi bi mutlu bi mutsuz. İçimde yaşanan fırtınaları saklama gayreti. Vee yorulan,laçkalaşmış sinirler. Çevremdekilerin söylediklerini dinlemenin benim için o kadar da faydalı olmadığını anlamam uzun sürmedi açıkcası. Çünkü her hamilelik kendine özgüdür. Çevre farklı, hayat şartları farklı. O yüzden demem o ki kapatın kulaklarınızı kendinizi dinleyin. Size ögüt vermek isteyenler iyi niyetli olsa da sonuç gerilmenize, kendinizi başkalarıyla kıyaslamanıza neden oluyor. Kendinizi dinleyin sorun olduğunda hissedersiniz korkmayın ;)
  Cinsiyetini öğrenmek için muayeneye gittiğim gün ;) Evlenirken bile heyecanımı bastırabilmiştim ama sedyede doktorun ne diyeceğini beklerken kalbimin atışından nefes alamıyorum zannetmiştim. Vee sevgili doktorum kız dediğinde o kadar sevinmiştim ki tarifi yok. Annelerimize,ailemize haberi verdik tabi ;) Çok değil bi 10 gün sonraki muayenemizde bebişimizin kız değilde erkek olacağını söylediğinde doktorum başımda aşağı kan çekilmiş gibi hissetmiştim. Eşim beni eve bırakana kadar ağlamamı durduramamıştım ;) O kadar çok kız bebekli hayal kurmuştum ki.. Aldıklarımızı mavileriyle değiştirdik, yavaş yavaş erkek bebek fikrini benimsemeye başlamıştım. Şimdi çok merak ediyorum acaba nasıl olcak ? Erkek bebek gördüğümde kucağına alıp sevmeyen ben minik bi oğlanı nasıl büyütücem, nasıl oyun oynuyacağım,nasıl davranıcağım..? Kafamda deli sorular ;)
  Çok şükür ki bütün testlerimizin sonuçları güzel çıktı. İkili tarama, üçlü tarama, şeker yüklemesi.. Sonuçlar temiz ee zaten güzel, rahat bi hamilelik geçiriyorum tamam ben normal doğum yaparım hatta evde bile doğururum. Bi cesaret bi cesaret bende sormayın ;) Tabi nst ile tanıştığım zaman kendimden şüpheye düşmedim değil . Halen ağrılarım olduğunda sırf nst ye bağlanmamak için hastaneye gitmek istemiyorum ;) Nedeni malum bel ağrıları,nefes almada güçlük. Üstüne sırt üstü yatman gereken 30 dk lik zaman dilimi. Aslında hemşireler nst yi bağladıktan sonra yan tarafına yatmanda bi sakınca görmüyorlar. Ama bizim paşamiz yan döndüğüm anda içerde yerini değiştirdiği için benim sabit kalmam gerekiyor.
 Doğumdan o kadar korkardım ki fikri aklıma geldiğinde gözlerim dolar ağlamaya hazır hale gelirdim . Baktım böyle olmuyor ben bu işi öğreneceğim diye başladım araştırmaya. Pozitif doğum hikayeleri okudum bol bol,kötü hikayeleri dinlemedim duymamazlıktan geldim. Yapabilirim dedim, diyorum da yapabilirim.
  36. haftayı geride bıraktık. Bu süre zarfında bel ağrısı; ki uyumama engel olacak kadar,sıcak havalar,ağırlaşan göbek nedeniyle hiçbir yere sığamama,kansızlığım yüzünden halsizlik hissi,çabuk yorulma ve 'ayy bana bastılar yine' gibisinden hafif fenalaşmalar dışında çok şikayetim olmadı. Hissetmediğim sancılarım için iki kez serum yemekten öte hastanelik bir durumum da yok şükür. Ama bu kadarı kadı kızında da olur ;) Inşallah kalan süremde ciddi sıkıntılar çekmem.
  Doktorum bol bol yürüyüş önerdi. Bebişimiz doğum pozisyonunda fakat doğum kanalına henüz girmemiş. Kendimi telkin ediyorum sürekli yapabilirim, başarabilirim.. Normal doğum yapabilirim. İnaniyorum ki insan bedeni verilen emri yerine getirmek için çaba sarfediyor. Bu yüzden bedenime istediğim şeyleri fısıldamaktan alıkoymuyorum kendimi.. Herşey güzel olacak ;) Çok güzel bi oğlum olucak :)

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Burda Ne İşin Var? Derseniz Buyrun Cevabı

BEN KİM MİYİM?
Öncelikle ismim Aişe  Erin. Evet doğru Ayşe değil Aişe. Babamin nüfus memuruyla münakaşa etmek suretiyle bana uygun gördüğü,çocukluk yıllarımda söylemeye çekindiğim, büyüdükçe taşımaktan gurur duyduğum bir isim. Bana özel ;) 
Lise mezunu olan ben okuldan sonra iş hayatına girişmiş, iki sene çalıştığım şirkette tanıştığım insan; sevgilim,aşkım, beni, hayatımı değiştirdiğini düşündüğüm sevgili kocam Fatih Erin ile 30 haziran 2013 te evlenmiş biriyim. Çocuklara bayılmadığım gerçeği,henüz yaş olarak küçük olmam,bebek büyütebilecek donanıma sahip olmadığıma inanmam gibi bir çok sebep dolayısıyle eşimin çocuk ısrarına karşı durmaya çalıştım. Tabi ancak 6 ay kadar ;) Evliliğimizden 6 ay sonra bize ikimize ait bi bebek olacağı haberini aldim. 
Gelelim asıl meseleye. Bu bebeğin benim ve eşimin dönüm noktasi olduğuna inaniyorum. Bu sebebtendir ki bebeğimize hamile olduğum şu günlerde kendi tecrübesizliğimi, duyduklarimi,düşündüklerimi,bebeğim ile başlayacağım yeni hayatımı anlatmak istedim ve bu blogu kurdum. Amacim kimseyi bilgilendirmek değil, sadece neler yaşadığımı,endişelerimi,bulursam çözümlerimi paylaşmak derdim. Kendi hikayemi,bebeğimi ve eşimi anlatmak istedim. Umarim ilerde bebeğimle bu satırları gururla okuruz.